Eşhâsı artık aramızda olmayan bir hâtırâyı nakletmek isterim. Sahhaflar Çarşısı müdâvimlerinden Kemal Elker 1970 yılında bir gün, Muzaffer (Ozak) Hoca'nın dükkanında bir adet "Seyahatnâme-i Hudûd" bulunduğunu, bir Amerikalı'nın ise alıcı olduğunu söyledi. Peşinden de "otuz yılda bir düşer" diye ilave etti. Gerçekten de 120 yıl önce yalnızca 150 adet basılmış böyle bir kitap Müteferrika baskısı kadar, hatta daha nâdir ele geçerdi. Hemen Muzaffer Efendi'ye (postnişîn olması hasebiyle rahmetli öyle anılırdı) koştum. Kitabın bedeli gerçekten yüksekti. Fiyatın ancak yarısını verebileceğimi, oysa kur farkından dolayı Amerikalı için benim teklif ettiğimden çok daha ucuza geleceğini söyledim. Rahmetli Muzaffer Hoca'nın cevâbı tok sesiyle söylediği üç kelimeden ibaret oldu : Efendiye kitabını veriniz!
Seyahatnâme-i Hudud [ Osmanlıca ]
1847'de yaşanan sınır anlaşmazlığını, bunun için kurulan sınır komisyonunu ve ‘‘Seyáhatnáme-i Hudûd’’ yani ‘‘Sınır Seyahatnamesi’’ isimli kitabı...
Seyahatname-İ Hudud-Mehmed Hurşid Paşa Hudud Seyahatnamesi, yıllardan beri süregelen Osmanlı-İran sınır anlaşmazlığının giderilmesi için 1847''de Erzurum''da toplanan uluslararası bir komisyonda; Osmanlı Devleti''ni temsil eden Kimyager Derviş Paşa başkanlığındaki Türk Heyetinde bulunan Mehmed Hurşid Paşa tarafından kaleme alınmıştır. (...) Hudud ihtilafı, belirttiğimiz gibi, daha ziyade, o tarihlerde Osmanlı sınırları içinde bulunan Irak ile İran Devletini ayıran sınır çizgisinde yoğun olarak meydana geliyordu. Bu yüzden anlaşmazlığın halli için komisyon heyetinin Erzurum''dan Basra''ya kadar seyahatleri gerekiyordu. Heyet bu geziyi 1848-1852 arası, 4 yılda gerçekleştirdi.
Bugün hangi memlekete ait olduğuna bir türlü karar verilemeyen bölgenin sahibi o zaman da tartışmalıydı, bunun için Erzurum'da uluslararası bir sınır komisyonu toplanmış; Türk, İranlı, İngiliz ve Rus uzmanlar sınırı dört yıl boyunca karış karış dolaşmışlar ve bugün hálá gündemde olan bölgenin ‘‘Osmanlı İmparatorluğu'nun Irak denilen kısmına ait olduğuna’’ karar verilmişti.
Sınırda dört yıl devam eden çalışma sırasında Türk tarafının aldığı notlar 1860'ta İstanbul'da ‘‘Seyáhatnáme-i Hudûd’’ yani ‘‘Sınır Seyahatnamesi’’ adıyla kitap haline getirildi. Yandaki kutuda İran'ın iddialarını yalanlayan bu seyahatnamenin yayınlanma öyküsü yeralıyor. Kitabı temin edip okuduğunuz taktirde geçmişi değil bugünü yaşayacak, askerlerin yahut yerli halkın karşı tarafa kaçan koyunları geri çevirmek için sınırı her zaman ihlál ettiklerine şahit olacak ve hiçbirşeyin değişmediğini, asırlardır aynen varolduğunu göreceksiniz.
Sadece 150 adet basılan kitap
Mehmed Hurşid Paşa, Osmanlı Devleti'nin 1847'de Erzurum'da toplanan uluslararası sınır komisyonunda görevli temsilcilerinden biriydi. Komisyonun öbür üyeleriyle beraber sınırı dört yıl boyunca baştan başa dolaştı ve aşiretlerden küçük garnizonlara, köyden tepeye, dereden çayıra kadar ne gördüyse kaydetti. Yazdıkları 1860'da ‘‘Seyáhatnáme-i Hudûd’’ adıyla İstanbul'da basıldı
Hurşid Paşa'nın kitabı zamanının konuyla ilgili kaynaklarında adından sık bahsedilen bir eser oldu ama nüshasına en büyük kütüphanelerde bile raslanması imkánsızdı, zira sadece 150 adet basılmıştı.
https://www.hurriyet.com.tr/murat-bardakci-tarih-irani-yalanliyor-39095062
AEKMK - ÖZEGE; 17909
- Açıklama
- Erol Özbilgen 16 Mart 1998 tarihli "Sahaf Alaattin'in Tozlu Raflarından" başlıklı yazısında Muzaffer Efendi Hazretleri ile ilgili şu hâtırâsını anlatıyor :
Eşhâsı artık aramızda olmayan bir hâtırâyı nakletmek isterim. Sahhaflar Çarşısı müdâvimlerinden Kemal Elker 1970 yılında bir gün, Muzaffer (Ozak) Hoca'nın dükkanında bir adet "Seyahatnâme-i Hudûd" bulunduğunu, bir Amerikalı'nın ise alıcı olduğunu söyledi. Peşinden de "otuz yılda bir düşer" diye ilave etti. Gerçekten de 120 yıl önce yalnızca 150 adet basılmış böyle bir kitap Müteferrika baskısı kadar, hatta daha nâdir ele geçerdi. Hemen Muzaffer Efendi'ye (postnişîn olması hasebiyle rahmetli öyle anılırdı) koştum. Kitabın bedeli gerçekten yüksekti. Fiyatın ancak yarısını verebileceğimi, oysa kur farkından dolayı Amerikalı için benim teklif ettiğimden çok daha ucuza geleceğini söyledim. Rahmetli Muzaffer Hoca'nın cevâbı tok sesiyle söylediği üç kelimeden ibaret oldu : Efendiye kitabını veriniz!
1847'de yaşanan sınır anlaşmazlığını, bunun için kurulan sınır komisyonunu ve ‘‘Seyáhatnáme-i Hudûd’’ yani ‘‘Sınır Seyahatnamesi’’ isimli kitabı...
Seyahatname-İ Hudud-Mehmed Hurşid Paşa Hudud Seyahatnamesi, yıllardan beri süregelen Osmanlı-İran sınır anlaşmazlığının giderilmesi için 1847''de Erzurum''da toplanan uluslararası bir komisyonda; Osmanlı Devleti''ni temsil eden Kimyager Derviş Paşa başkanlığındaki Türk Heyetinde bulunan Mehmed Hurşid Paşa tarafından kaleme alınmıştır. (...) Hudud ihtilafı, belirttiğimiz gibi, daha ziyade, o tarihlerde Osmanlı sınırları içinde bulunan Irak ile İran Devletini ayıran sınır çizgisinde yoğun olarak meydana geliyordu. Bu yüzden anlaşmazlığın halli için komisyon heyetinin Erzurum''dan Basra''ya kadar seyahatleri gerekiyordu. Heyet bu geziyi 1848-1852 arası, 4 yılda gerçekleştirdi.
Bugün hangi memlekete ait olduğuna bir türlü karar verilemeyen bölgenin sahibi o zaman da tartışmalıydı, bunun için Erzurum'da uluslararası bir sınır komisyonu toplanmış; Türk, İranlı, İngiliz ve Rus uzmanlar sınırı dört yıl boyunca karış karış dolaşmışlar ve bugün hálá gündemde olan bölgenin ‘‘Osmanlı İmparatorluğu'nun Irak denilen kısmına ait olduğuna’’ karar verilmişti.
Sınırda dört yıl devam eden çalışma sırasında Türk tarafının aldığı notlar 1860'ta İstanbul'da ‘‘Seyáhatnáme-i Hudûd’’ yani ‘‘Sınır Seyahatnamesi’’ adıyla kitap haline getirildi. Yandaki kutuda İran'ın iddialarını yalanlayan bu seyahatnamenin yayınlanma öyküsü yeralıyor. Kitabı temin edip okuduğunuz taktirde geçmişi değil bugünü yaşayacak, askerlerin yahut yerli halkın karşı tarafa kaçan koyunları geri çevirmek için sınırı her zaman ihlál ettiklerine şahit olacak ve hiçbirşeyin değişmediğini, asırlardır aynen varolduğunu göreceksiniz.
Sadece 150 adet basılan kitap
Mehmed Hurşid Paşa, Osmanlı Devleti'nin 1847'de Erzurum'da toplanan uluslararası sınır komisyonunda görevli temsilcilerinden biriydi. Komisyonun öbür üyeleriyle beraber sınırı dört yıl boyunca baştan başa dolaştı ve aşiretlerden küçük garnizonlara, köyden tepeye, dereden çayıra kadar ne gördüyse kaydetti. Yazdıkları 1860'da ‘‘Seyáhatnáme-i Hudûd’’ adıyla İstanbul'da basıldı
Hurşid Paşa'nın kitabı zamanının konuyla ilgili kaynaklarında adından sık bahsedilen bir eser oldu ama nüshasına en büyük kütüphanelerde bile raslanması imkánsızdı, zira sadece 150 adet basılmıştı.
https://www.hurriyet.com.tr/murat-bardakci-tarih-irani-yalanliyor-39095062
AEKMK - ÖZEGE; 17909
Stok Kodu:314523Boyut:17x24 cmSayfa Sayısı:13+399Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:ca. 1860Kapak Türü:Meşin Ciltli, çok temizKağıt Türü:1. hamurDili:Osmanlıca (Eski Türkçe)
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
- Yeni Gelenler