Gelinlik

"Gelinlik"in yazarı, her şeyden önce bir felsefi gerçeği, kavranılmamış, sınırsız özgürlüğün; bütün sosyal (ve kişisel-insani!) maneviyat için oldukça büyük, birçok durumlarda ise tamamiyle karşı konulamaz tehlike olduğunu dile getirmektedir. Bu tehlikenin karşısında durabilecek esas güç, halkın yüz, hatta bin yıllar boyu çeşitli tarihi koşulların etkisi altında yarattığı gelenek, görenekler, etnografi "kendini savunma" sistemidir...

Kuşkusuz, manevi dünyasını iyi bilen yazar için hakkında söz edilen edebi gerçeği bir kez daha onaylamak, o kadar da büyük ifade-yaratıcılık ustalığı sayılamaz. Hüseynbala Mirelemov'un yazar olarak asıl başarısı, zamanımızın olaylarına bu gerçeğin penceresinden bakabilmiş, sosyal yaşamın çoksesliliğinde sahte sesleri, saf seslerden ayırarak, onları doğuran güçsüzlüğün kaynaklarını meydana çıkarmaya çalışmış olmasındadır. Yazarın inancına göre, yetiştiği aile çevresi onu kendi milli-manevi köküne, insanı insan yapan tarihi değerlere, ait olduğu halkın "tutucu" olduğu kadar da eğitici olan anlayışına sıkıca bağlandığında daha çok insan çoksesli demokrasinin etkisinde kalmaktadır.

Kuşkusuz, her insanda, hangi milletten olursa olsun, özgürlük, bağımsızlık duygusu doğal, bir duygudur. Ama her alanda olduğu gibi özgürlükte de aşırıya kaçmak öyle büyük tehlikeler yaratır ki onun yararından çok zararı olur. Ve "Gelinlik"in kahramanı Fenaye'nin acıklı kaderinin esas nedeni de yalnız bu tür sınırsız, hiçbir manevi-etik değerle beslenmeyen özgürlüktür dersek, sanırım hata etmiş olmayız...
(Tanıtım Yazısından)