Sepetim 0 Toplam: 0,00 TL
9786056093296
297985
Krallara Mektuplar
Krallara Mektuplar
100.00
XIII. ve XIV. yüzyıllar, Asyanın en önemli tarihi çağlarından birini teşkil eder. Bu dönemin etkisi, Asya sınırlarını aşmış ve çok daha uzaklara yayılmıştır. İki eski kıta, Asya ve Avrupa, birbirini tam anlamıyla tanıma fırsatını, bu yüzyıllarda bulmuşlardır. Bu periyodun en önemli aktörlerinden biri de Emir Timur idi. Avrasyanın her köşesinde durmak bilmeyen bir fırtına gibi esen Timur, ölümünden sonra, insanlığa tüm dünyanın bildiği ve sonsuza kadar hatırlayacağı bir isim bırakmıştı. Askeri güçleri 1382den 1405 yılına kadar kimi şehirleri harabeye çevirerek, kimilerine de dokunmayarak Delhiden Moskovaya, Orta Asyanın yüksek steplerinden Anadolunun Toroslarına kadar Avrasyayı hallaç pamuğu gibi savurup, seferden sefere koşmuşlardır. Timur tarihi, Mâveraünnehri, Mezepotomyayı ve İç Asyayı içerisine alan geniş bir coğrafyayı kapsamaktadır. Geleneğin yükselişini temsil eden Timur, bozkırda ortaya çıkan büyük fatihlerin sonuncusuydu. Fethettiği bölgeler yabancı bir dünyaya ait değildi. Hakim olduğu toprakların hemen hemen tamamı, daha önce Cengiz Han ve onun mirasçıları tarafından ele geçirilip yönetilmişti. Timurun İslâm dünyasının doğusundaki fetihlerinin, başka bir Türk Devleti olan Osmanlıların batı dünyasındaki fetihleri ile aynı döneme denk gelmesi de kendi saltanatını, tarihçilik açısından farklı ve özel bir konuma taşımıştır. Timur, Avrupanın gözünde tam bir roman karakterine dönüşmüştü. Batı dünyası, kendilerini Yıldırım Bayezid gibi güçlü ve inatçı bir düşmandan kurtardığı için, Timura içten içe bir minnettarlık besliyordu. Bunun yanında Timur hakkında anlatılanlar, Avrupalılar da hem hayranlık uyandırıyor, hem de onları dehşete düşürüyordu. Biz de bu kitabımızda, çok geniş bir coğrafyayı, uzun bir zaman için etkilemiş olan, bozkırın son büyük fatihinin tarihine küçük bir katkıda bulunmaya çalıştık. Bu kitabın ortaya çıkmasında çok önemli katkıları olan Atatürk Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi ve sevgili dostum Yrd. Doç. Dr. Hüseyin BAYDEMİRe teşekkür ediyorum. Ayrıca akademik hayatım boyunca hiçbir zaman maddi ve manevi yardımlarını esirgemeyen, saygıdeğer hocam Prof. Dr. Enver KONUKÇUya, çalışma dönemlerimde bolca zamanlarını çaldığım eşim Serap EĞİLMEZe ve oğlum İlteriş Kağan EĞİLMEZe, dil açsısından eserimizi titiz bir şekilde okuyan ve düzelten sevgili kardeşim Arş. Gör. Servet TİKENe teşekkürlerimi sunuyorum. Savaş EĞİLMEZ
Kapat